24 Ocak 2007 Çarşamba

AÇIKLAMA


Yaşlı ninemin başı yazmalı,
Anamın başı başörtülü,
Genç kızımın başı türbanlı,
Torunum kara çarşaflı,

“ Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti” diye başlamıştı Yeni Hayat isimli romanına Orhan Pamuk . Ben de bu araştırma yazıma “Her şey bir film ile başladı” diyerek giriş yapmak istiyorum. Gerçekten de yukarıda ifade ettiğim türde geriye doğru bir değişimin yaşandığı günümüz Anadolu’ sunda , yüzyıllarca önce , Ortaçağda , at binip kılıç kuşanan kadınların olabileceği aklıma dahi gelmezdi . Ta ki Ezel Akay’ın “ Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü” isimli filmini izleyene kadar . Filimde savaşta ve barışta erkeğin yanında yer alan , at binip kılıç kuşanan kadınları görünce çok şaşırdım , önce , onların filmi renklendirmek , çekiciliği arttırmak için konulmuş unsurlar olabileceklerini düşündüm. Ancak sonra , Ayşe Hatun ve diğer kadınlar acaba gerçekten var mıydı sorusu aklıma takıldı kaldı . Bu merakı gidermenin bir tek yolu vardı ; oda araştırmak . Bende öyle yaptım ve bu araştırma sonucu anladım ki gerçekten de tarihte , Anadolu’nun Türkleşmesi sahnesinde ; savaş zamanında erkeğin yanında at binip kılıç kuşanan , düşmana karşı yurdunu savunan , barış zamanında , yine erkekle birlikte , yurdunu imara çalışan kadınlar yer almıştı ki bu kadınlar bizim kadınlarımız , bacılarımızdı . Onlar Baciyan-ı Rum yani Anadolu Bacıları idi . Ki onlar , tarihte , Anadolu’nun Türkleşmesinde ve Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşunda rol oynamış 4 taifeden biri idi ;

"Gaziyân-ı Rûm" (Anadolu Gazileri) ,
"Ahiyân-ı Rûm" (Anadolu Ahileri),
"Abdalân-ı Rûm" (Anadolu Abdalları ) , ve
"Bacıyân-ı Rûm" (Anadolu Bacıları)


Bekir Sıtkı Gürler
Ocak 2007